Günümüzde insanoğlunun en büyük ortak sorunu çevre kirliliği. Havayı, suyu ve toprağı hiç düşünmeden kirletiyoruz. Çevremizi oluşturan, yaşamamızı sağlayan tüm etmenler bizim ürettiğimi atıklar yüzünden kirleniyor. Giderek dünyamız yaşanması imkansız bir yere dönüşüyor. Karaları, denizleri ve havayı kirlettiğimiz gibi, dünyanın ses dengesini de bozuyoruz. Kullandığımız araçlar ve yüksek sesle dinlediğimiz müzikler yüzünden ses kirliliği diye yeni bir şey icat ettik. Tüm bunlar aslında bir nevi aç gözlülükten ve tatminsizlikten kaynaklanıyor. Sınırlarımızı bilmiyoruz.
Bu açgözlülük ve sınır tanımamazlık sanal ortamda da kendisini gösteriyor. Bilişim teknolojisinin baş döndüren bir hızla ilerlediği şu zamanda büyük bir bilgi bombardımanı altına alınmış durumdayız. Hemen her konu ile ilgili bilgiye her an, her yerden ulaşabildiğimiz gibi; çoğu kez bu yerlerden de bir enformasyon yüklemesiyle de karşı karşıyayız. Nasıl yaşamamız gerektiği, ne yememiz-içmemiz, giymemiz gerektiği gibi pek çok konuda sürekli bir bilgi akışına maruz bırakılıyoruz. Bir nevi bilgi kirliliği içindeyiz. Bu olayın pasif kısmı. Bir de bilgiye ulaşmak amacıyla hareket ettiğimiz zaman karşılaştığımız aktif durum var. Mesela televizyon ile ilgili bir araştırma yapmak istediniz. Eskiden araştırma yapmak için kütüphaneye giderdiniz. Artık çoğu kez buna gerek kalmıyor. Google, Yahoo, Yandex ve Bing gibi arama motorları sizin için bu işi yüklenmiş durumdalar. Amacınıza ulaşmak için doğal olarak televizyon anahtar kelimesi ile bir arama yaptınız. Karşınıza şöyle bir sayfa çıktı.
Gördüğünüz gibi arama motorları için kütüphane rolünü üstlendiğini düşünülse de sonuç pek de öyle görünmüyor. En üst sıralarda televizyon satıcılarını reklamları, sonrasında gelen diğer sonuçlar da hep televizyon satan firmalara ait. Halbuki kütüphanede bir araştırma yapıyor olsaydınız sonuç televizyon ile ilgili bilgileri içeren bir dizi ansiklopedi fasikülü olurdu. Tabii ki de burada arama anahtar kelimesini değiştirip istediğiniz sonuca ulaşmak kütüphanede araştırma yapmaktan daha hızlı. Şimdi de televizyon nedir diye aratın. Bu kez de aşağıdaki gibi bir sonuçla karşılaştınız.
Evet bu sefer arama sonuçlarında istediğiniz kaynaklar listelendi. Peki ilk aramada neden amaçladığınız sonuca ulaşamadınız? Bunun sebebi arama motoru optimizasyonu denilen bir dizi işlem. Özellikle e-ticaret firmaları sattıkları ürünler ile ilgili bazı anahtar kelimelerde arama motorlarını bu işlem ile manipüle etmekteler. Dünya genelinde SEO(Search Engine Optimization) olarak bilinen bir dizi sayfa indeksleme çalışmasının sonucu olarak burada denediğimiz "Televizyon" anahtar kelimesinde ilk sayfa sonuçlarında, en üst sıralara yerleşmişler. Arama motoru bu sayfalardaki anahtar kelime oranı ve sayfanın ziyaret edilme sıklığına bakarak; anahtar kelime araması ile en alakalı sonuç olduğuna karar vermiş. Bu sebepten "Televizyon" aramasında en üst sırada çıkıyorlar. Ancak sizin amacınız televizyon almak değil, cihaz ile ilgili bilgi sahibi olmak.
Arama sonuçlarını değerlendirmek lazım
İkinci aramaya ait sonuçlarda ticari sitelerin çıkmamasının iki sebebi var. Birincisi Google'ın zaman içinde yaptığı güncellemeler sonucu sizin televizyon almak istemediğinizi tahmin edebilecek algoritmik seviyeye gelmiş olması. İkinci sebep ise SEO ve dijital pazarlama uzmanlarının Google ile aynı sebepten dolayı bu anahtar kelimeye zaman, emek ve para harcamak istememeleri. "Televizyon nedir?" diye aratan birinin satın alma amacının olmadığı aşikardır dediğinizi duyar gibiyim. ama Google'ın da aslında bir bilgisayar olduğunu unutmayın. Bu bilgisayar 2000'li yılların ilk başlarında kolayca aldatılabiliyordu. O zamanlarda böyle bir arama yaptığınızda içine anahtar kelimeler ve sayısı sonsuza ulaşan bağlantılı etiketler deryasının olduğu mp3 indirme siteleri sizi karşılıyordu. İnsanları doğru sonuçlara ulaştırmayı hedefleyen Google zaman içinde evrildi ve bu günkü halini aldı. Bu değişimi görmek için aşağıdaki videoyu bir izleyin derim.
İnternetten para kazanmak ve mümkünse zengin olmak; günümüzde pek çok kişinin hayallerini süslüyor. Geçtiğimiz on yıllık dönemde bu teknolojinin sunduğu imkanları akıllıca değerlendirerek milyarlarca dolar servet edinen insanların hayat öyküleri, girişimcilerin ruhlarını kamçılamakta. Günümüzde bunu başarmanın formülü de Google'da ilk Sayfada ya da ilk sırada çıkmak diye artık dillere pelesenk olmuş bir sözcükten geçiyor. İşte SEO'nun karanlık ve rahatsız edici tarafı da bu aşamada ortaya çıkıyor. Google ne kadar geliştirilirse geliştirilsin yine de manipüle edilebiliyor. Uygulanan her algoritmaya karşı geliştirilen yeni bir taktik mutlaka var. Mühendisler her ne kadar sizin için sürekli çalışsa da "SEO" uzmanları yeni bir yol bulup gene arama sonuçlarını etklemeyi başaracak. İşini iyi yapan insanlara bir şey demiyorum ama anahtar kelime avcılığı ve ticareti arama sonuçlarını etkilemeye devam edecek gibi görünüyor.
Arama sonuçlarını değerlendirmek lazım
İkinci aramaya ait sonuçlarda ticari sitelerin çıkmamasının iki sebebi var. Birincisi Google'ın zaman içinde yaptığı güncellemeler sonucu sizin televizyon almak istemediğinizi tahmin edebilecek algoritmik seviyeye gelmiş olması. İkinci sebep ise SEO ve dijital pazarlama uzmanlarının Google ile aynı sebepten dolayı bu anahtar kelimeye zaman, emek ve para harcamak istememeleri. "Televizyon nedir?" diye aratan birinin satın alma amacının olmadığı aşikardır dediğinizi duyar gibiyim. ama Google'ın da aslında bir bilgisayar olduğunu unutmayın. Bu bilgisayar 2000'li yılların ilk başlarında kolayca aldatılabiliyordu. O zamanlarda böyle bir arama yaptığınızda içine anahtar kelimeler ve sayısı sonsuza ulaşan bağlantılı etiketler deryasının olduğu mp3 indirme siteleri sizi karşılıyordu. İnsanları doğru sonuçlara ulaştırmayı hedefleyen Google zaman içinde evrildi ve bu günkü halini aldı. Bu değişimi görmek için aşağıdaki videoyu bir izleyin derim.
İnternetten para kazanmak ve mümkünse zengin olmak; günümüzde pek çok kişinin hayallerini süslüyor. Geçtiğimiz on yıllık dönemde bu teknolojinin sunduğu imkanları akıllıca değerlendirerek milyarlarca dolar servet edinen insanların hayat öyküleri, girişimcilerin ruhlarını kamçılamakta. Günümüzde bunu başarmanın formülü de Google'da ilk Sayfada ya da ilk sırada çıkmak diye artık dillere pelesenk olmuş bir sözcükten geçiyor. İşte SEO'nun karanlık ve rahatsız edici tarafı da bu aşamada ortaya çıkıyor. Google ne kadar geliştirilirse geliştirilsin yine de manipüle edilebiliyor. Uygulanan her algoritmaya karşı geliştirilen yeni bir taktik mutlaka var. Mühendisler her ne kadar sizin için sürekli çalışsa da "SEO" uzmanları yeni bir yol bulup gene arama sonuçlarını etklemeyi başaracak. İşini iyi yapan insanlara bir şey demiyorum ama anahtar kelime avcılığı ve ticareti arama sonuçlarını etkilemeye devam edecek gibi görünüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder